Tehditler karşısında vücudun bozulmuş olan tepkisini yeniden dengeleme anlamına gelen, son yılların moda terimi "stres"le baş etmede, grup halinde yapılan sporların, eğlencelerin, arkadaşlıkların çok yararı var.
Ulusal Hipertansiyon Derneği tarafından yapılan bir araştırmada, Türkiye'deki hipertansiyon
hastalarının oranının yüzde 23 düzeylerinden yüzde 30'lara ulaştığı ve yaklaşık
20 milyon kişinin hipertansiyon hastası olduğu saptandı.
Hipertansiyondaki artışın en önemli nedenlerinden biri de stres. Hipertansiyon,
stresin yol açabileceği tek hastalık değil; peptik ülser gibi mide hastalıkları,
kabızlık, kalp hastalıkları, baş ağrısı, yorgunluk sendromu, uykusuzluk, çeşitli
ruhsal hastalıklar, strese bağlı gelişen hastalıklar arasında ilk akla gelenler.
"Stres"... Son yılların moda bir terimi, çok sık kullanılıyor, şarkı sözlerine bile
yerleşti. Peki nedir "Stres"?
Stres bedenle ilgili veya dışarıdan bedeni tehdit eden etkenlerle ilgili vücudun
dengesini bozan bedensel, ruhsal ve sosyal tehditlere karşı, bedenin verdiği psikolojik
ve fizyolojik tepkilerdir.
Bu tepkilerin amacı "tehditler" karşısında vücudun bozulmuş olan tepkisini yeniden
dengelemektir.
Nedir bu bedenin kendi içindeki veya dışarıdaki tehditler;
Örneğin açlık veya hızla aşırı kilo verme, çok çalışma, sık iş toplantılarına gitme
gibi vücudu aşırı zorlayan durumlar, sevdiği kişinin veya yakınının kaybı, ilişki
sorunları, aldatılma, üzüntü veren yaşam olayları, iş ve statü kaybı, ekonomik zorluklar,
yoksulluk, maddi kayıp, arkadaş ve sosyal çevrenin kaybı gibi sosyal olaylar...
Bütün bu etkenler beden ve ruhsal yapı üzerinde stres, bir tür baskı oluşturmakta,
psikolojik ve fizyolojik tepkilere yol açmaktadır.
Stresi artıran etkenlerin başında aşırı gelişmiş sorumluluk duygusu gelmektedir,
Stresin oluşturduğu ruhsal belirtiler; gerginlik hissi, sıkıntı, uykusuzluk, kilo,
iştah değişiklikleri (kişilere göre değişiyor, çok yeme veya iştah azalması gibi),
çabuk parlama, tepkisel olma, huzursuzluk, yerinde duramama şeklindedir.
Bu ruhsal belirtilere fizyolojik belirtiler eşlik edebilir; çarpıntı, bayılma hissi,
baş dönmesi, unutkanlık, hastalanma ve ölüm korkusu, sık idrara gitme, kabızlık
veya ishal, karın ağrısı gibi...
Stres karşısında bedenin verdiği ruhsal ve fizyolojik tepkileri, şöyle bir durumla
daha kolay anlatabilirim;
Balta girmemiş vahşi bir ormanda kişinin karşısına birden bir aslanın çıktığını
düşünelim, yoğun bir korku, kanın beyne sıçraması, bacaklarda gerginlik, gözbebeklerinde
irileşme, sık ve yüzeysel sol-unum... Aslan karşısındaki bir kişinin yaşadıklarının
benzerini streste olan kişi yaşar, tek fark, stresi yaşayan kişinin karşısında aslanın
olmayışıdır.
Ancak stresteki kişi, sanki karşısındaki aslan onu parçalayacakmış gibi yaşar.
Aslan sanki sürekli karşısında ve onu yok etmeye hazırdır.
Böylesi bir durum vücudun dengesini bozar, dolaşım ve sindirim sistemlerini etkiler,
kalp, mide ve ruhsal hastalıklara yol açabilir.
Stresten kendimizi nasıl koruyabiliriz?
Öncelikle kişilerin kendi yaşamlarını gözden geçirmeleri gerekir.
Hangi yaşam biçimi ve hangi yaşam olayları yoğun olarak onları etkilemektedir; ekonomik
güçlükler mi, evlilik yaşantısı mı, sevgisizlik mi, hayal kırıklıkları mı, hastalıklar
mı, yoğun bir iş temposu mu?
Bunu izleyen en önemli soru ise bu konularda yaşadığı zorlukların nasıl üstesinden
gelebileceği ya da etkisini nasıl azaltabileceğidir.
İş temposunu ayarlamak, sorumlulukları paylaşmak, çevresinden, yakınlarından destek
almak yararlı olabilir.
Ya da yaşam biçiminde bazı düzenlemeler yapabilir, ancak yaşamda öyle zor durumlarla
insanlar karşılaşabilirler ki, stresin etkisini azaltma ve stresi yönetme çok mümkün
olmayabilir. Örneğin annesi Alzheimer tipi Bunama Hastalığına yakalanmış bir kişi
gibi; çözümü yok, sonucu yok ve bazen anneniz sizi bile tanımıyor. Böylesi zor durumlarda
strese dayanabilmek önemli bir sorun. Kişiyi rahatlatabilecek uğraşılara, çeşitli
aktivitelere gerek var. Stresle baş etmede grup halinde yapılan sporların, eğlencelerin,
arkadaşlıkların çok yararı vardır. Bireysel olarak da yoga, meditasyon gibi vücudu
rahatlatıcı tekniklerin, nefes egzersizlerinin, denizcilik, müzik, kitap okuma,
sinema gibi bireysel uğraşıların yararı olabilir.
Az stresli veya stresin yönetilebildiği günler dilerim.